Ahşap Yapı Sistemleri ve Ahşap Yapı Teknikleri

ANASAYFA > Ahşap Yapı Sistemleri ve Ahşap Yapı Teknikleri
Ahşap Yapı Sistemleri ve Ahşap Yapı Teknikleri

Ahşap Yapı Sistemleri ve Ahşap Yapı Teknikleri

Ahşap evler ve kütük evlerde kullanılan sistemler ve teknikler
Ahşap tarihi yapılarda işlenme, elde edilme, kolay taşınabilme gibi özelliklerinden dolayı en çok kullanılan yapı malzemelerden biridir. Taşa oranla ömrü oldukça kısadır. Ancak; ahşap hafifliği, çekme ve eğilmeye karşı dayanımı bakımından taşa göre üstünlük göstermektedir. Bu özelliğinden yararlanılarak, taş ile geçilemeyen büyük açıklıklar ahşap malzemeyle geçilmesi mümkün olmuştur. Geleneksel yapılarda ahşabı, tavan, döşeme, duvarlarda hatıl olarak veya kemerli sistemlerde gergi elemanı olarak kullanıldığını görmek mümkündür. Ahşabın herhangi bir amaçla yapı elemanı olarak kullanılabilmesi için ahşabın mikro ve makro düzeyde yapısının bilinmesi, yüklemeler altında nasıl davrandığının analiz edilmesi, hangi durumda nasıl bozulmalara ve bozulmalar sonrası başlayan hasarların bilinmesi gerekmektedir. Ahşap yapılar genellikle orman alanlarının yoğunlukla bulunduğu bölgelerde yapılan yığma türleridir. Geleneksel uygulamalar ile birlikte ustanın bilgisi ve becerisine de bağlı olmak üzere farklı türde taşıyıcı sistemlerle yapı oluşturulabilir. Ahşap yapılar duvarda uygulanan taşıyıcı sistemlere ve taşıyıcı sistemin yük etkisi altında çalışma biçimine bağlı olarak dört sınıfta toplanabilir. Bunlar taşıyıcı sistemi kütüklerden oluşan ahşap yapılar (ahşap yığma), taşıyıcı sisteminde eğik elemanlar (payanda) bulunan veya eğik eleman (payanda) bulunmayan ahşap yapılar ve taşıyıcı sistemi bağdadi (yatay çıtalar) güçlendirilmiş ahşap yapılar olarak sınıflandırılabilir. Ahşap yapılarda kullanılan ağaç türleri genellikle çam, meşe, ceviz, kavak, selvi, kayın ve sedirdir.

Taşıyıcı sistemine göre ahşap yapı

a) Ahşap yığma

b) Payandalı

c) Bağdadi ile güçlendirilmiş

d) Payandasız

Eski eser bir ahşap yapı; zemin üzerine farklı türlerde temel sistemlerin oluşturulmasından sonra, temel üzerine dikmeler, kirişler ve payandaların uygun ölçekte en doğru biçimde birleştirilmesi ile ahşap karkas oluşturulur. Ahşap karkas temellere mesnetlenir. Oluşan ahşap karkası dış etkenlere karşı korumak üzere karkasın üstüne dikme, kiriş, aşık, mertek ve kuşak elemanlardan oluşan çatı inşa edilir. Çatı belli şekil ve ebatlara sahip alaturka veya marsilya kiremitleri ile kaplanarak dış Ahşap "çalışır" ama boyu uzayıp kısalmaz

Su, ahşaba sadece dışarıdan gelen ya da ağacın su iletme işlevinden artakalan bir yabancı madde değil, onun asıl bileşenlerinden biridir. Ahşaptaki suyun bir miktarı (%25-30) ahşap liflerine kimyasal olarak bağlıdır. Ahşaba yöneltilen eleştirilerden biri ahşabın çalışması yani ıslanma ya da ortam rutubetinin değişmesi ile boyut değiştirmesidir. "Pencerenin döndü iyi kapanmıyor, ya da yağmur yağdı şişti açılmıyor" gündelik hayatta sık duyduğumuz şikayetler. Ancak ahşabın seçimi, kurutulması ve ahşap elemanın tasarımı doğru yapılıyorsa bu problemler ile karşılaşılmaz. Her malzemenin çalıştığı unutul-malıdır. Ahşap ısı ile boyut değiştirmez, ısı ile yumuşayıp sertleşmez. Sadece su ile ve sadece enine kesitlerde bir çalışma söz konusudur. Su ile bile ahşap boyuna çalışmaz. İşte bu nedenle çok büyük açıklıklar geçmede ahşap, tasarımcıya büyük olanaklar sağlar. Ahşabın nem ile boyut değiştirirken "dönmesi" boyuna kesitinde liflerin düzgünlüğüne, dikkat edilerek, yapılan iş için bu problem çok önemli ise "çeyrek kesim" kereste kullanarak önlenebilir.

Ahşap canlı mı? 

Acaba Türk ya da Anadolu kültürünün ahşap ile ilgili özel bir ilişkisi mi var? Halk arasında "ahşap canlıdır", "ahşabı öldürmek" gibi deyimlerin kullanılması, boyut değişmesine "çalışma" denmesi çok ilginç. Ahşap günlük hayatımıza o kadar yoğun bir şekilde girmiş ki, onu bir türlü, bir yapı malzemesi, bir mühendislik malzemesi olarak algılayamıyoruz galiba.

AHŞAP MÜKEMMEL BİR MÜHENDİSLİK MALZEMESİDİR.

Bu gerçeği kabul edip, çağımızın getirdiği yeni teknolojilerle ahşabı yeniden tanımalı ve onu doğru kullanmayı yeniden öğrenmeliyiz, bir an önce. Unutmayalım! Geleceğimizi ahşap ile inşa edeceğiz.

Ortama karşı izole edilir. Ahşap iskeletteki boşluklara yapıyı dışarıdan ayırmak ve izole etmek amacı ile farklı metotlar kullanılarak duvarlar yapılır. Yapı kullanım alanını arttırmak veya yapıya farklı cephelerden manzara kazandırmak amacı ile çıkmalar yapılır. Ahşap yapı oluşturulduktan sonra, kaplama elemanlar ile süslenir. Geleneksel olarak inşa edilmiş bir ahşap yapıda, yapı omurgası ahşap karkastan oluşur. Tüm düşey yükler ve yatay yüklere karşı dayanımın sağlanması, şekil değiştirmemesi ve yapının uzun süre ayakta durması yapı iskeleti elemanlarının performansına bağlıdır. Yapı iskeleti dikme, kiriş, payanda ve bunları sistem olarak birbirine bağlayan bağlantı elemanlarından oluşur. Sistem kurgusu taban kirişlerinin temellere mesnetlendikten sonra dikmeler taban kirişine bağlanır. Deprem veya rüzgâr yoğunluğunun yüksek olduğu bölgelerde ise sistem payandalar ile desteklenir. Birden fazla kat olması durumunda dikmeler boyunduruklar vasıtası ile birbirine bağlanır.

20.000 değişik doku ve renk seçeneği

Ahşabın bir önemli özelliği de birbirinden farklı binlerce türü olması. Dünyada 20.000'in üzerinde ağaç türü var, iyi araştırılırsa yapılacak işe uygun tür mutlaka bulunur. Ağaç türleri; renkleri, dokuları, sertlikleri, taşıma kabiliyetleri, dayanıklılıkları, boya tutma kabiliyetleri, kurutulma kolaylıkları, lif düzgünlükleriyle birbirlerinden ayrılırlar. Yumuşak ağaç / sert ağaç sınıflandırmasına da dikkat etmek lazım. Yumuşak ağaçlar iğne yapraklı, sert ağaçlar ise geniş yapraklı ağaç anlamına gelir. Sert ağaçlar her zaman sert değildir. Örneğin kavak sert ağaç türüne girer. Sedir ise bir yumuşak ağaçtır. Aynı tür ağaca değişik ülkelerde değişik isimler verilmektedir. Söz edilen türden emin olmak için türün Latince ismi bilinmelidir.

En önemli konu doğru tasarım

Tabii her malzemeyi kullanırken malzemenin özelliklerini bilip ona göre tasarım yapmak önemlidir. Mesela ahşapta köşeler keskinse boya tutmaz. Diyelim ki biz bir ahşap pencere yapıyoruz ve en iyi ahşabı kullandık, ön koruma işleminden geçirerek penceremizin çürümeyeceğini garantiledik, üstüne de en iyi boyayı sürdük acaba bu yeterli mi? Eğer bizim ahşap penceremizden içeri su ve rüzgâr giriyorsa bu yaptığımız işlemlerin hiçbir faydası kalmaz. Bunun için doğru sızdırmazlık fitilleri ve doğru cam montaj macunları veya fitilleri kullanmamız lazım. En büyük hatalardan bir tanesi yanlış fitil konulmasıdır. Çünkü içeriye suyun girmesine sebep olur. Isıcam kullanıyoruz ısı yalıtımı için, Şişecam'ın ısıcam montaj broşürüne baktığımız zaman ısıcamı ahşaba takarken, camın her iki tarafında 3 mm boşluk bırakın ve macunla doldurun dediğini görüyoruz. Ama biz ne yapıyoruz? Cam yuvasını cam kalınlığından sadece bir mm. daha geniş yapıp üzerine silikon macun sürüp işi bitiriyoruz. Silikon tabakasında en ufak bir çatlak içeriye su girmesine, kanadın şişmesine, dönmesine neden olunca da "ahşaptır bu çalışır" deyip işin içinden sıyrılıyoruz.